kaç megapiksellik resimlerimiz vardır ama defalarca baktığımız bazı resimler düşük çözünürlüklü resimlerdir bazen..nerden aklıma geldiyse son iki yılda bozulan arkadaşlıklara taktım son bi kaç gündür.yediği içtiği ayrı gitmeyen dört arkadaşken niye ayrıldık ne oldu da ayrıldık resimlere bakıyorum sırayla anlamaya çalışyıyorum anlayamıyorum.ne güzel günler geçirmişiz beraber büyümüşüz gülmüşüz ağlamışz sonra yabancılaşmışız.

evet face şimremi girmeye çalıştığıma göre blogu ihmal etmişim :) ya bu ara salak bi mutluluk var üzerimde hemde neyin mutluluğu biliyomusun yalnızlığa alışmanın yeni düzen kurmanın küçük bi eve sahip olmanın işe gitmenin kendime çok az vakit ayırmanın mutluluğu :) saçma geliyo ama şöyleki kendime günde 6 saat ayırabiliyorum oda yemekti temzilikti derken bi kaç saate düşüyo az ya o yüzden daha kıymetli sanırım.artık bi şarkıyı çok seviyosam onu yalnız başıma yatağın içinde dinlemek beni çok mutlu ediyo mesela yeni tv aldık bi buçuk saat umarsızca çiğdem çitlemek paha biçilemez benim için tam bi çalışan bekar hayatı yaşıyorum.akşamları arkadaşlarla dışarda bi kahve içmek gibiside yok iş yerindekiler görse ne kadar imrenirler diye düşünüyorum.Aslında Neden bu kadar çok küçük şeylerden bu kadar çok mutlu oluyorum biliyomusun?Malum müteahhitlik firmasında çalışıyorum adamlarda para b*k gibi haliyle :) ama mutlu değiller yani şöyleki zengin oldukları için daha ahlaklı daha duyarlı daha vicdanlı değiller para belki insanı bozmayabilir (!) ama demek istediğim şu ki para insanı yüceltmezde. İnatçıysanız hırslıysanız insanın kalbine dokunmak sizin için önemli değilse mutluda olamıyorsunuz ne kadar zenginliğinize zenginlik katıyorolasanız bile.
Ve hani yeni yeni büyüyoruz ya.Ben sanki bu ayrıntıyı çoğu kişiden önce farketmiş gibi hissediyorum muzur bi çocuk gibi hayata bi gol attım sanki :) ve sanki hayatın tek sırrını çözmüş gibiyim önemli olan İYİ insan olmak işte bu kadar basit.

Bir hafta önce yazdıklarıma baktım da şöyle bir..neler yazmışım,neler düşünmüşüm.
Dün itibariyle canım arkadaşım gibi ben de yeni bi sayfa açtım hayata.öyle düşünüyorum.bir kaç ihtimali eledim yeni bi  başlangıç yaptım. sanki sıfırdan başladım şimdi.kuşlar gibiyim hafif hissediyorum özgür hissediyorum.rahatlamış hissediyorum.içimdeki ağırlık gitti uçtu yok oldu.
Ama daraldığımda yine ilk koşcağım yer burası olacak biliyorum
O değil de sevgili blogger arkadaşım niye bi yazan benim buraya acaba
cık cık cık..

iki gündür içimde bir sıkıntı var..
ne çayla geçecek gibi ne kahveyle
hiç bir şarkı anlatamıyor duygularımı
ne yesem zevk alamıyorum
anlatmak istiyorum insanlara derdimi ama
biliyorum bu mevzu sıktı artık.derdin efendisinden de bıktım.artık anıların sadece iyi anılar olmasından da.onu bir daha göremicem biliyorum.bir daha görmekten de manyak gibi korkuyorum.ayların unutturamadığını hatırlatmak için bir gün yetmez mi?yeter ben de bundan korkuyorum.
ağlayabilsem rahatlıcam ama ağlayamıyoyrum.
sana gelme diyemem
benim lafımla gelmeyecek değilsin
sana gel de diyemem
demem
desem de gelmezsin ya o başka
ama gel- me..

filmlerde değil de dizilerde olur daha çok bu durum .iki sevgili vardır araya bişeyler girmiştir ve kavuşamamışlardır.yıllar geçer hayatlarına birileri girer ama yine de birbirlerini hatırlarlar,unutmazlar.Bu güzel bişeydir belki ama hayatına devam etmemeleri gerçeğine kimse dikkat etmez.ya karşılaşmasalardı?
ya da karşılaştıklarında biri mutlu olsaydı?
Ben işsizlikten mi düşünüyorum bu kadar acaba..o değil de insan gerçekten kendine bile yalan söylebiliyormuş.öylesine söylenen bi cümle çok ciddiye alınabiliyormuş.istemiyorum dediğin şey en çok istediğin olabiliyomuş.
en iyisi bi kahve içmek..

o kadar müzik var şarkıcı sanatçı var ama Livaneli'nin yeri bambaşka..Ya, gel de aşık olma şu şarkıya

Ah benim sevdalı başım
Ah benim şair telaşım
Ah benim sarhoşluğum
Ah çılgın yüreğim
Sus artık uslandır beni

Kaç okyanus geçtim böyle
Kaç denizde yitip gittim
Kırılmış direkler yırtık yelkenlerle
Kaç seferden yorgun döndüm

Ah benim yaralı ruhum
Ah benim insan kusurum
Ah benim isyanlarım, ah yalnızlıklarım
Gel artık uslandır beni

Ah benim iyimser yanım
Ah benim aldanışlarım
Ah benim kavgalarım
Ah pişmanlıklarım
Sus artık uslandır beni

NOT:sevgili blog arkadaşım şu işlerini halletsen de dönsen diyorum hani bu işsize :)

Ah dostum can dostum
Seni benden iyi kimse anlayamaz..
Çok iyi anlasam da bazen kelimeler kifayetsiz kalıyor öyle oluyo ki aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık.ailemle yaşadığımdan her zaman kendimden örnek de veremiyorum olur duyulur diye ama  demek istedğim çok şey var.Mesela okulum bitti işsizim kendimi filmlere verdim o karakterler için sevinip üzülüyorum beni kim ne yapsın :)  kendime ağlasam bitmez ki ağlayacak konular!!
   çok iyi hatırlarım ben de yaşamadım mı aynı şüpheleri öyle mi böyle mi seviyo mu sevmiyo mu cesaret mi edemiyo olaylarını.arkadaşlarımdan mı akıl almadım ekşisözlüklere mi bakmadım  güleceksin ama totem mi yapmadım adamın davranışlarına anlam yükleyecem derken 3ders mi bırakmadım.bi yandan bucak bucak kaçardım ders çalışırken onu görmeyeyim diye onu görürsem bişey ezberleyemem diye ama sonra bi bakmışım o sorunca hepsini bilirmişim gibi gelirdi alttan dersin finaline girceğim zaman nasıl da gaz verirdi yaparsın sen başarırsın diye.nasıl da dikkatli dinler gözümün içine bakardı..neyi telafi etmeye çalışyodu neyin vicdan azabında ya da pişmanlığındaydı.ama onun başarı dilediği her sınavdan geçtim o da işin ilginç yanı...
  O da bilmez çoğu arkadaşım da bunu ama ben artık sadece iyi anlarımızı hatırlıyorum artık.iletişim içinde olmasak da hissedebiliyorum o da öyle.Ben bunu ona ilk ve son sarıldığımda anlamıştım zaten sanırım..
 Bence bir kız asla hislerinde yanılmaz.öyle olduğunu düşünür mantığa oturtur sonradan belki ama o ilk his hep haklıdır.yani sevildğini bilirsin hissedersin.Cidden platonik olduğunu bildiğinde de aslında bilirsin bu yüzden hiç bi girişimin olmaz çünkü umudun yoktur ki kimselere de demezsin zaten.o bir film karakteri gibidir.ama bazen işte birini sevmek ve sevilmek de yeterli olamayabilir.mutlu olmaya cesareti hiç olmamıştır.mutlu olursa birine bişeylere ihanet mi ettğini düşünür belki.ben böyle iyiyim ya diyip geçiyordur.Neyse ben şu müziği kapatıp yatayım artık :)

Dün akşam sana bahsetmiştim moralim bozuk keyfim yok.Dünden beri bloga yazıp yazıp siliyorum tam anlatamıyorum ne demek istediğimi.Bu sabah dilime bi şarkı dolaştı  replayla ciddi düşünüyoruz :) Bu şarkı beni benden iyi anlamış dile bile dökmüş en iyisi şarkı sözlerini yazayım dedim ki senin son yazını okudum harbi sağlam dostuz biz dedim bazen konuşmadan da aynı şeyleri aynı Zamanlarda hissedebiliyoruz. Evet  Salı günü mezunlar buluşmasından sonra kafamı toparlayamadım  ikimizde farkındayız aramızda olan o salak saçma şeyin ama ne sende o cesaret var ne de bende hal böyle olunca seni görmek saatlerce sohbet etmek acı verir oldu.Bak ne güzel söylemiş  Sezen,  ne güzel yazmış.Sen ne güzel bi şarkısın böyle...


Artık hayatımdan çıksan diyorum
Bu ikili delilik sona erse
İkimiz için de en hayırlısını diliyorum
Hiç olmamış gibi davranabilmeyi
Bu yok ediciliği anlayabilmeyi
Bir bilsen ne kadar yürekten istiyorum

Lütfen
Görmeyeyim seni
Bir yerlerde karşıma çıkma
Konuşmayalım, bakışmayalım
Ne olursun

Daha fazla tükenmeye takatim yok

Sanki aşkı öğütmeye programlı gibiyiz
Aslında bakarsan insan olarak iyiyiz
Ama daha fazlasını isteme benden yalvarırım
Ben bittim artık kalmadım

Mevzu sadece sevipte söyleyememe olsaydı keşke.Ama bundan çok daha fazlası...Yine Sezenin dizeleri geliyo aklıma Ne ağzımın tadı var ne canda huzur gönül nasıl bir kederde...

İyileşmeye  ve müziğe dair bişeyler yazacağım bugün.
Benim bazı teoremlerim var da onları paylaşasım geldi.belki saçmalıktır ya da okuduğunda ' aaa harbi yaaa valla doğru söylüyo' dersin o sana kalmış
şöyle ki ben depresyona girmek üzere olduğumu,grdiğimi,aşık olduğumu kafamın karıştığını dinlediğim şarkılardan anlayabiliyorum.(ha ha bravo dediğini duyar gibiyim).mesela ben yabancı şarkılara sarmışsam durumum iyidir.böyle hoşuma giden coverleri keşfederim dinlerim indiririrm bu beni mutlu eder.
Eğer radyo dinliyosam bu da iyiye işarettir.kafayı bi şarkıya taktıysam ve bu şarkıyla aramda bi bağ olduğnu(?) hissediyorsam sözleri sanki bana yazılmış gibi gelıyorsa bu şarkıyı sevdiğimi pek belli etmiyosam durum vahim anacım..Kaç yani dön arkanı bakmadan kaç.
Hele..hele bi şarkı bana birini birilerini çağrıştıyorsa..
Ha şimdi nasıl mıyım.bir halil sezai değil emre aydın değil arada sertap erener arada bir depreşen ahmet kaya dinleme isteği kazım koyuncu türküleri derken bi baktım Justin Timberlake açmışım.Ne alaka yaa..Neyse kendi teorime göre yabancı dinliyorum iyiyim ben :)

bir buçuk aylık  iş hayatının en berbat gününden yazıyorum.Kaybolan tapudan işverenin beni sorumlu tutmaya çalışması saatlerce evrak aramak ne berbat bişey yahu allahtan mimari projelerin içinden çıktıda üzerimden yük kalktı ama evraklara benim dikkat etmem gerekiyomuş artık şantiye şefiymişim resmi evraklar çok önemliymiş yani biliyoruz bunların hepsinide tek sorumlu niye benmişim gibi davranılıyo ki üstelik benim şantiyem olmayan bi yer.Müteahhitler aman 5 kuruş paraları boşa gitmesinde ne olursa olsun zihniyetinde oldukça biz daha çok çekeriz.yani bugün beni ofise gömebilirsiniz çokta hayra geçer.Zaten yağmur yağdığı zaman iki eli bi papuca giren İstanbul trafiğiyle güne başladım Ve bugün bende İstanbul gibiyim ne yapacağı belli olmaz,şapşal ve soğuk ...