Dün gibi...

 Merhaba sevgili Leyla, yazmayalı yıllar olsa da dün gibi geçen zaman.

Bugün bir anda içimi dökesim geldi. Biliyorsun yaş 29 dan 30 a doğru yol alıyor. Yalnız ben sanki zaman bükülmesini keşfetmişim de son beş yılı bir yıl gibi yaşadım hissediyorum.

Bu durum beni pişmanlık hissine de sürüklüyor. neden daha çok şey yapmadım, yaşamadım diyorum. (Kimse şartlar el vermemiştir demesin) minimum gelir ve minimum zamanla da yapılacak birçok şey var. Genellikle harekete geçmek yerine, düşüncede bırakmışım. Sonra arkama dönüp baktığımda aklımdaki şeyleri yapamadığımı gördüm.

İki mühendisin bloğu olduğuna göre bu konuya newtonun 1. Hareket yasası ile açıklık getirmeye çalışacağım. Eylemsizlik yasası; bir cismin üzerine etkiyen kuvvetlerin bileşkesi sıfır ise o cisim hareket durumunu korur der. Hareket durumunun değişmemesinden anladığımız, sabit hızı varsa bunu korur veya durağandır. 

Özetlemek gerekirse sabit hıza sahip olmak hareket ettiğimiz anlamına gelmez tam aksine durağanlıkla eş değerdir. Harekete geçmek için kuvvete ihtiyacımız vardır.

E bu kuvvetin kaynağını nasıl bulacağız diye soracak olursak, (damarlarımızdaki asil kanda mevcut _ yazar burada espri yapmaya çalışıyor ) cevabı ben de merak ediyorum...

Şimdi geçen beş yıl için şunu söyleyebilirim; sabit hızla hareket etmişim ve bu aslında eylemsizlik anlamına geliyor. 

O yüzden artık hareket etmek istiyorum. Ertelemek istemiyorum. Yaşamak istediğim ne varsa hepsini şimdi istiyorum. Böyle olması için elimden geleni yapacağım.

İş hayatı, özel hayat vs bunlarla ilgili detaylara girmeyeceğim. 

Bu ara düşündüğüm tek şey var insan kendine iyi gelmeden, kendine inanmadan, ne başkalarına iyi gelebilir ne de başka birini sevebilir. 

Bu kabulleri yapıyor olmak bile bana iyi geliyor Leyla. 30 uma geldiğimde kendimle ilgili her şeyi çözmüş olma inancım var. Artık  "ben'i" tamamlayıp, hayatı yaşamak istiyorum. İnandığım şeylerle yaşamak istiyorum...

herşeyin illa bir bitme zamanı vardır

merhaba
uzun zamandır bi taslaklar yazıp yazıp geri siliyorum.yazarken daha aptalca geliyo yada hissettiklerim cümleye dökülemicek kadar şey ne bilim lan yoğun ya da anlamsız...ne kadar garip değil mi ne kadar garip ve anlamsız belki bi anlamı vardır da biz göremiyoruzdur niyeeee sevmedin beniiiii ölümdeeee buluşacaaaz ay çok pardon bi an aklım öyle bi geçer zaman ki ye gitti

bugün sana canlı bahsettiğm üzere hiç bişey hissetmiyorum ben artık ya..hiç bişeye karşı hiç bişey.monotonluk vs dedik ama  bugün tam üstüne peki şmdi?? dercesne  malum olanlardan sonra bu hissizlik devam etti...
ya  bu arada  küçük bi not  bırakmam gerek ..bu his oyle duraganken de olabiliyor bu mesela bi film izlyorum çayımı kahvemi yapmışım büyük bi mutlulukla bi anda mesela filmin yirminci dakikasında  dayanamıyorum  aniden kapatıveriyorum ama ortada sebep de yok hem 15 dk once gayet saran bi şey neden bı anda sarmasn ki?  bi elimi yıkayp gelene kadar soğuyorum mesela..

insanların envai çeşidiyle karşılaştım son 2 sene içinde..o  kadar şaşrdım ki illa romantk anlamda değil  ha arkadaş belledğin kişiler çıkarları uğruna arkandan öyle farklı konuşuuyo ve bunları öğrenince öyle bi iğreniyosun ki annen baban yaşında insanlar kuyunu kazıyo hem de müslümanlıktan kul hakkından bahseden insanlar.. ayıp olcaksa olsun benim başım şişeceğne hepsinin canı cehenneme  diyosun.sonra bu düzen içinde oturup bide kendine kzııyorsun kabahat bende neden güvenrsin ki..neden anlatrsın ki.. sonra öğütler çalınıyo kulağıma...her yerde aynı  insanlarla ve aynı şeylerle karşılacaksn..

zamanında bi kelimeye yada  bi cümleye ne anlamlar yüklerdim.bugün istesem bin tane anlam yüklüceğm onca kelimeyi hiçe saydım ki bir yandan  da napıyorum ben diyorum ama içimdeki trolü durduramıyorum  duygusal moda bağlarsam kesin götü kalkar bu gerizeklının diye bi algı oluştu artık.ne yapsam o algıyı  kıramıyorum. demek ki  ucuz filmlerde kaybedilen güven diye bahsedilen  sikimsonik mevzu bu.. titrek bi mum alevi gibi yanıp tutuşan -lan yoksa samimi mi bu çocuk? - hissine bi kova çamurlu suyu olanca gücümle boca etmişcesine pervasızdım bugün..karşımdaki kıvrım kıvrım kıvranıyor mu samimi mi laf olsun diye konşuyo bilemiyorum.işin acı kısmı artık bunun pek de umurumda olmaması..yani karşımda ciddi ciddi çetele tutmuş bi adam var şu diyo bu diyo hede diyo hödo diyo ben öfff tmm kapatalm mı şarjım bitiyo diyorum. atarlara triplere griyo aman ateş olsa cümrü kadar..yani  bi bok olmaz diyorum.
tabiri caizse aman zortttt modu yani..
sanırsam..bu arkadaş hep aynıydı..o zaman galiba ben değiştim
ve o da   bi şekilde bu değişimi hissetti. bu onu korkuttu lan niye allah allah yeni kanka mı buldu bro mu buldu sevgili mi yaptı??? ne oldu lan neeeeeeee? o niyee lerin arkasındaki ciddi ve tek soru da o aslında.hani neden aramıyo sormuyo nolmuş olabilir de benden kopmuş ben daha önce de aynı öküzlükte davrandım diye düşünüyo.daha önce de işine geldği gibi vurkaç yapıo imalara bulunuyo...noldu da sallamaz olundm? işte napacan onun da düşünme olayı o.keşke açsa kitap falan okusa da beyninin kıvrımlayla düşünse başka yerleriyle düşünceğne..

işte bunlar..sevgili günlük biraderim..işte bunlar hep ego.
kaçan kovalanır muhabbetleri.
sallamaynca kıymete binme gerçeği
ve daha nice teoriler saçmalıklar falanlar filanlar..
yazıma şebnem ferahın deli kızım uyan şarkısından bir dizeyle son veriyorum aslı enver versiyonu nu da bağlantıya ekliyorm müsait olunca dinlersiniz.. :)
niyese pek bir hoşuma gitti.. abi özcan deniz artık başrol için yaşlandı ya neyse konumuzu dağtmayalm..

Esen kalınız iyi geceler...

Gece geçmez gündüz olmaz 
Can bu dünyaya dayanmaz 
Neden 
Haykırdım dağlara duymaz 
Bekledim günlerce 
Yok ki gelen 
Karlı dağların ardında biri yaşarmış 
Bulut olur yağmur olur 
Bize bakarmış 
Hem yakın hem uzakmış 
Yanakları al almış 
Deli kızım uyan 
Söylenenler yalan 
Deli kızım uyan 
Bir tek sensin duyan

Arada bir müziklerin hiç birinden zevk alamaz hale geliyorum playlistler artık yeter diyor atlama şarkıyı ama napim 

o zaman anlıyorum ki benim zülfüm gelmiş ahmet kayam gelmiş..yani onlardan başkası paklamaz demek bu.şimdi özgün müzik,türkü öyle her zaman dinlenmez bi moda girmek  gerek biliyorsun.

açıkcası bazen pop şarkılar çok iyi geliyo iş yaparken falan insan iş yerinde zaten ahmet kayayı kolay kolay dinleyemıyor. ama işte o istek bi geldi mi bi iki parçayı dinledin mi off be diyosun ne güzel..ülke bahar candan olmuşken kitap okumak güzel böyle müzikler dinlemek dinleyebilmek.. oh be..

bugün yine sayfayı bi hışımla açmıştım kusarcasına yazmak için ama müzikler beni benden aldı günlük.Kelimeler kifayetsiz kaldı.ben kendimi karadeniz ezgilerine falan bırakıyorum mimoza çiçeğimmmmmmmmm ii geceler..

Ha bu arada bu benimki sevda değil..

bitmeler..

zamanla bişeylere alışılır

zamanla bişeyler unutulur

eski harlı acıyı hissetmezsin 

mesela zamanla öfken diner ,kızgınlığın diner

peki zamanla sevgi biter mi?

aşktan ya da hoşlanma mevzularından bahsetmiyorum bildiğin arkadaşına falan duyduğun bi sevgi örneğin ya da ailenin bir ferdi ya da uzun zamandır tanıdığın birine..

büyüdüğümüz için mi bundan atıyorum 5 yıl önce ölüm ölüm öldüğümüz şeylere artık pek yüzüne bakmıyoruz.. yaşadığıımız şeyler değşiyo ya da o olaylara bakış açımız ..üniversitede bi konser için saatlerce  sahnenin onünde beklemek  sevmediğim bi ortama sırf arkadaşlara uyum sağlamak için gitmek  sevmedğim birine nedense seviyo gibi davranmak en azından ayıp etmemek güvenmeye güvenmeye borç vermek içinden gelmediği halde bişeyleri kabul etmek gereksiz gururlar gereksiz tavizler dersleri çok takmak  geçeyim diye yırtınmak öğrenmeye değil ezberlemeye çalışmak

şimdi burda bi parantez açıp cağımızın vebasından bahsetmek istiyorum..Sosyal medya evet evet sosyal medya allahm son 10 yıl falan heralde aşırı boku çıktı yani o derece. ha sen kullanmıon mu lan artiz dicekler için.. şöyle diyeyim ben liseyi okurken baya asosyal bi arkadaştım ama bilgissayara aşırı meraklıydım kurcalardım hep o zamanlar yıl 2006 falan işte msn im vardı o zaman internetin telefonda olması ne demek  renkli ekranımız bile yoktu telefonda yılan oynardık ( hiç bi oyun o kadar güzel olamadı ) bluetooth bile değil kızılotesiyle şarkı atardık şarkı dedimse de polifonik melodi. oyle internet paketli tarifeli hat da yoktu işte kontür alırdık her sms 4 kontür falandı evden arardık birbirimizi dedikodu için sms paketi mutluluktu 160 karaktere sğsın diye kısaltırdık mesajları

bunları yazma sebebim şu bundan atıyorum yüz yıl once bilgisayar hayalken şimdi akıllı telefonların her boku yapabilmesi hey gidi olayı değil.,Teknoloji aşırı hızlı ilerliyo ve bu muhteşem aslında

ama bi yandan da ölüyo bişeyler..

biz o hızlı arada ergenlğimizi yaşadık lgs oksye öss iki oturumlu bişeylere dönüştü

en son ne zaman basılmış bi fotografım var hatırlamıyorum

heralde vesikalık falandır yada kepli resim falandır.bide eskiden  ay sikicem çok bik bik kafa ütüledim çok özür dilerim uzattım gene

yaşlılar gibi nerde eski ramazanlar demedğim kaldı...ozet geç piç dersek şimdi ben de dahil hepimizin yok çok özür çoğumuzun sosyal medya hesabı var :))

bazılarımız hala kirlenmedi tertemiz oyle feys falan kullanmıyorlar :)

halbuki çok ironiktir aldığımız telefon mesela ilk açıp kurduğunda gözüne gözüne sokuyo facebooku kuralım hadi bebişim whatsapp da e instagram oha snapchat ama nolur bi kaç photoshop şeysi ???

o playstore mudur ne oraya girdin mi yandın zaten 

lan kitabın bile digitalini yaptılar vicdansızlar kitap lan bu kitap e kitap ne amk iyice saçmaladınız artık.neyse konuyu yine dagıttım. şimdi bu minnak telefonlardaki uygulamalar sayesinde efendim herkes bi artist oldu ay gerizekalı diyesim geliyo banane senin içtğin vayt çaklıt mokanın boomerang çekilmiş resminden ayyyy yaz gelsinnnn temalı aptal bıkkın gözlerle baktığın resminden hayır bide sanırsın ki 2 metre boyu var yüzü on numara çoğu makyaj ve filtreden şekil değiştirmiş zaten

bi de bu zeka küpleri bütün hesapları birbirine bağlıyo ki her baktığımızda onların aptal konumlarını yer bilidirimlerini görelim ya da dudak büzdüğü selfilerini.. 

bu nedenle çoğu kişiyi geçenlerde takipten çıkardım pişman değilim ohhh mis

bakıyorum bunla bi konuşmam buluşmam olur mu?hatır için mi ekleşmişiz? görüşmesek de takipleştiklerimiz var onları silmiyoruz mesela nişanlanıyorlar falan ilk ben görüp depresyona girmeliyim

lan bide mesela eski işyerinden bi kaç tedarikçi falan eklemiş ayıp olmasın diye kabul ediyosun sonuçta bu sektorde daimiyiz illa bi yolumuz denk düşer gibisinden.arkadaş gidiyo instagramdan falan da istek yolluyo.. yok sayıyosun bi daha bi daha.ya istemiyorum tamam ekleştik ay yeter yani her boktan iletişim halinde olmak zorunda değiliz..ya annemin arkadaşlarını falan instagram da engellemiş insanım ben gerek yok yani..

***

digital temizlikten bahsetmişken geçen gerçek bi temizlik de yaptım çok da güzel oldu oh be dedim ne gereksiz şeyler varmış

zamanında kıyamadığım ne kadar çok çör çöp..

zamanında üzerine titrediğin şeyler bi süre sonra oooghhh dedirtiyo.

ama azizim kitaplar..onlar ne güzel..onlar eskimiyor..şarjı bitmiyor öyle güzeller ki.iş hayatı beni nasıl uzaklaştrmış nasıl..suçlu hissettim anki en yakın arkadaşıma ihanet etmişim gibi.

bildiğin saatlerimi harcadım günlük.ama değdi :) ama ben tembel ruhlu olduğumdan kitaplık tamam mis yerler de süpürüldü toz alındı ama gardlop feci...dağınığım olum ben..

*

yani artık yaştan mı bilmiyorum 

annemin her yıl biraz daha haklı çıktığını yaşayarak dehşetle farkediyorum. ya kadın benden 30 yıl fazla yaşamış e heralde. ama yine de insan salak salak işte..bu byüdüğüm için mi gerçekten yoksa aile olduumuzdan mı benim amaaa anneeeaaağ dediğim şeylerin % 90 ında kadın haklı çıktı iyi mi.. insanlarla dostlarla aileyle hatta hayatıma girecek erkeklerle ilgili.. demek ki anneler haklıymış bu da günün sosyal mesaj şeysi olsun.tamam arada çok tutucular of hava kararmadan gel nedir yaa pardon o babamdı

babam..apayrı bi mevzu ona blog değil kitap yazılır..( insanların bu az bulunur türle tanışması lazım nesilleri tükeniyor biliyon mu) 

*

bu arada sosyal medyaya madem bu kadar öfkeli atarlısın kullanma kardeşim diceksin ona cevabı sadece bi diyalogtan vereceğim.Cem yılmaz fi dizisinde psikiyatra gidiyo diyor ki artık komik değilim mutlu değilim bıkkın hissediyorum..Whatsappta bi grubumuz var çıplak kadın resmi falan paylaşıyolar bi yandan nefret ediyorum ama çıkamıyorum..

*

peki zamanla sevgi biter mi?

diye başlamıştım bloga konuyu yine  çarşamba pazarına çevirdim..sevgi azalır mı? yıllardır arkadaşım olan çok da sevdiğim bi arkadaşıma bi kaç haftadır katlanamıyorum konuları biliyosun zaten..

hatta bu sene yaz aylarında kafanı ütüledğim arkadaş da öyle..

eskiden olsa lan ne demek istedi ehe ehe mesaj attı falan derdim 

kibarca uslubümu bile bozmadan yemezler diyebildim..bi kaç ay önce lan ne diyosun sen diye sinirden kendimi yediğim kişiye..

azalan sevgi mi tahammül mü saygı mı.. bilemiyorsun ki

amma çok yazdım ben gidiyim de bi greys anatomy,vikings falan izliyim

iyi geceler LEYLA 

değişen hisler,değişmeyen kimseler..

azizim bu insanoğlu çok değişik bi varlık
kendimden biliyorum hani poyrazcım karayel hep öyle derdi ya
mutlulk diye bişey yok kendimden biliyorum diye.. hah işte ondan

geçenlerde ' mahvettiniz bayım ' sözcük öbeğiyle taçlandırmış olduğum blogu hatırlarsın leyla.. o yazıyı şimdi üşenmedim bi daha okudum empati yaptım kahretsin yine ben haklıyım :) ya neyi anlamadım biliyo musun. ben adamdan siyasi görüşlerinden dolayı soğudum ve tam zıt istikamette bağıra bağıra görüşlerimi yansıttım. şimdi burda biz bizeyiz içimden de dedim ki oglum kesin artık bu yazıdan sonra bi soğumuştur..öyle ya..sonuçta adam  tek bayrak tek islam modda ben orda anarşist anarşist çemkiriyorum. ben nasıl  ondan soğudumsa o da benden  soğumuştr dedim içimden.
yok valla!
hayret.
şaşırdım..
ya umurunda değil o mevzular ya da takmayacak kadar olgun.umarım ikinci seçenektir dedim..

Arkadaş iki ay önce nerde bıraktımsa orda kalmış..Aynı.!
bu bi yandan gülümsetti evet çünkü insanlar maalesed  egolarının mahkumu. Ben de orda hala unutulmamış sözlerin olması ve onun hala küçük ayrıntılara takılması ve  beni fellik fellik takip etttğini biliyor olmak falan ne bilim gururumu okşadı.Ama. o heyecan be günlük o heyecandan eser yoktu.Eskiden mesaj başlığında adını bile görmek  kalbimi hop ettirmeye yetiyodu ne yiyosam içiyosam yarım bırakıp  yazacam diye uğraşıyodum geçen resmen ay ne yazdın be höh çayimı içiyim moddaydım.ay umarım anlatabildim..

Hala aynı yerde ya..yani sorduğu sorular aynı merak ettiği şeyler aynı..çalışmak istediği işten tut çalıştığı sektör aynı.Ne kadar basitsin  oğlum be  dedim kendi kendime. Hep böyle miydi bu çocuk ben mi göremedim..yok şunu görmüş müyüm yok şunu yapcam demişim yapmamışım şöyle yapalım şöyle edelim.ya tamam ben de unutmadım hasta ruhlu gibi hatrlıyorum ama ben takıntılıyım yani hatrlarım ben ya..bana has bi şey zannediyordum anlıyo musun..
 o an içimden ne geldi biliyo musun.bi anda çok üst mevzulardan konuşmak.atıyorum japonca konuşmak beni anlamadığı bi frekansa geçmek.siyaset konuşmak felsefeden konuşmak edebiyattan konuşmak tarihten konuşmak beşyüz sayfalık romanlardan gitmek istediğim  kuzey avrupa ülkelerinden bahsetmek.bu konuları konuştuğumda göreceğim şeyi biliyorum çünkü gözlerde bi parlama değil ne diyo ya bu bakışı..bön bön bi bakış
aha bu kadarsın oğlum demek
amacım kesinlikle hor görmek değil o da bana tanışık olduğumuz zamanlarda bazı şeyler öğretti adamın hakkını yememek lazım.Bazı uslup ve tavırları iyi anlamda öğreten kşidir kendileri.yani farklıyız işte..
neyse sabah olmuş 7 ben burda beyin zikiyorum..güzel bi şarkı bırakayım buraya günaydın mı desem  iyi geceler iyi uykular mı desem bi oğlene kadar uyku çekeyim malum akşama planımız var..

Evet ben geldim Leyla.Dün yazdığını okudum bi gazla ben de yazmaya karar verdim.Öncelikle kısa ve güzel yazmışsın.Ne hissettiğini anlayabiliyorum.Sevdiğin birinden soğumanın acısı bu.Kızacak kimse de yok ortada çünkü malzeme bu yani adam en başından beri böyleydi.(Siyasi görüşü hayata bakışı paylaşımları vs.)Ama siz bir aradayken aynı iş yerinde çalışırken birlikte olmanın keyfi bunların önüne geçiyordu.E şimdi uzaklaşınca dışardan bir gözle bakıyorsun Ona. Hal böyle olunca yok ya ne işim olur diyorsun.Ki haklısında.Ama işte gönül bu yapıyor böyle şeyler durduramıyoruz :) telefondan yazıyorum alt sıraya nasıl geçeceğimi bilemediğimden paragraf yapmadan aralıksız yazmaya devam ediyorum.Kendi bedbahtlığıma gelecek olursam sevgili Leyla kardeş hayatım pek bi tuhaf.Kötü demek istemiyorum çünkü mutsuz değilim. Ama birşeyler eksik bunu da kabul edelim...Yanımda sigara varya evde kimse yokken balkonda gizli gizli bi tane içeyim dedim :) yaktım sigaramı o kadar iyi geldi ki o An bi aydınlanma yaşadım sanki :) ya dedim ne kadar saplantılı bi insana dönüşmüşüm bu gönül işlerinde bi rahat ol bi akışına bırak umursama geçmiştekileri. Aradığım huzur o bi dal sigaradaymış meğer :) Hayatı akışına bırakmak lazım ben mesela geleceğe dair hiç plan yapmam çünkü tutmaz :) o yüzden olduğu gibi kabulleniyorum.Şimdilik yeter bu kadar sonra yine görüşürüz :))

filmlerde birbirinden asla vazgeçmeyen çiftler vardır mutlaka denk gelmşsnizdir
bide esas oğlan ya da kıza tek taraflı aşık olan bi salak vardır. ay sevilmıyo işte of salak deriz genelde kabul et yoluna devam ederiz bi yanDan da kendimizi buluruz onlarda.
poyraz karayelde bile bahri baba Sefere sema için ' ya severse ?' diye semayı beklemesini öğüt vermişti.
aynı bahri baba despinaya yazdığı yani yazılmış şiiri tekrar seslendirerek oha adam mafya ama aşk onun bile ağzına sıçabiliyo dedirtti.

konuyu yine saptırdım esas mevzuya geliyorum
maalesef evet bayım artık siz de vazgeçilmişler kutusuna gittiniz
umutla beklentyle iyimserlikle bekleye bekleye sizdeki sevgi kırıntısından ümidi kestik
o kırıntıları siyasi görüşünüzle mahvettiniz
o kırıntıları genel varoluşunuzla mahvettiniz
yalaka yalaka beğendiğiniz o saçma paylaşımlarla mahvettniz
eşkiya dünyaya hükümdar olmazla mahvettiniz
kitap okumakla alakanız olmamasıyla
dinledğiniz iğrenç müziklerle
o kadar mahvettiniz ki sizi rehberimden o gün sildim ki tutmamın amacı malum günden dolayıydı zaten ki zaten o gün de anlamıştim sizi kafamdan çıkardığımı..
şmdi beğeniler atsanz ne arasanz ne aramasanz ne.
o kadar geç kaldınız ki.

bu arada kesin evetçisinizdir de siz şimdi piiiiiiiiiiiiiiiiii