Günaydın bebekim,
Dün gece bloga yazdığını söyleyince sabah ofise gelip ilk işim yazını okumak oldu.Çok beğendim yani etkilendim aslında.Bizdeki sorunlar için taa çocukluğumuza inilmesi gerektiği yerinde bi tespit olurmuş gerçekten.Nasıl kabul edilmez o konser daveti.Nasıl bi kafadır o.Gerçi kendimi senin yerine koyunca bende senin yaptıklarının aynısını yapardım.Acı olan ise ne biliyomusun. İnsanlar bizim üniversitede yaşadıklarımızdan çok daha fazlasını lisede yaşamışlar.Bizim yeni öğrendiğimiz duygularda onlar artık ezber bozar olmuş. Bizim takıntılı hallerimizi onlar lisede ergenlikle birlikte yaşayıp atlatmışlar.Sanırım biz biraz geç kaldık platonik aşklara.Bu işin oluru senden hoşlanan biriyle mi birlikte olmak.Bilmiyorum asıl kutsal olan ne.
Yaptığımız en büyük hatalardan biri fazla saplantılı olmak biz çok mu aşıktık yoksa fazlamı kafaya taktık. Bi arkadaşım her gün her gece bir ineği düşünsen onada aşık olabilirsin demişti.Aşık olmak demek saplantılı olmak demek mi gerçekten.
Bunları sorgulamak için bile geç kaldık biz.E bunlar için geç kaldık şimdi ne yapıcaz dersen işte onu bilmiyorum.Ben sadece yapmamam gerekenleri yaptıktan sonra aslında yapmamam gerektiğini anlayabiliyorum. Cümlenin salaklığına bak daha ne yapmam gerektiğini bilmediğimi bile doğru düzgün yazamıyorum ki neyse.
Bu arada yazının sonunda biraz benim durumlardan bahsetmişsin.Aslına bakarsan İstanbulda ona mesaj attığımda gelen cevaplardan hissettiğim tek bişey vardı oda korku.Onun görüşmek isteyip istememe nedenide sanırım bu.Biz eğer o gün buluşsaydık çok başka bi yola girerdik.Ben büyük ihtimalle konuşurdum bence o da benimle yalnız ne yapacağını bilemedi.Bu bile bu işin olmayacağının bi göstergesi.
Bi ihtimal daha var ki  bence bu kendimi kandırmak ama olsun yine de yazacağım.Oda benim için aynı şeyi düşünmüş olabilir.Ben onu çağırmadım oda beni çağırmadı.Ya ben bu Leylayı çağırıcam ama gelip benimle ne yapacak ki demiş olabilir.
Haa mutlaka hissetmişsindir diyosun ya ben nasıl emin olamadıysam bence oda emin olamadı.Ve kimse ağzını açmıyorsa bunu öğrenmekte imkansız gibi duruyor şu an.
Büyük ihtimalle izin alamayacağım için gidemicem zaten.Böyle böyle yok olup gidicez işte.

tamam açtım müziğimi sayfamı çatır çatır yazabilirim :)
son zamanlarda acayip  tahammülsüzüm günlük birader..ablama karşı, ama öyle bi geçimsizlik ya da bi kavga yok tek taraflı bi geçimsizlik. sebebi ise afedersin beynimi sikmesi. bi insan her allahın günü iş yerindeki her diyaloğu anlatır mı? ha bu arada iş yeri nişanlısının akrabalarına ait  o iş yeri enişte beyimizin akraba yeri gibi zaten abiler dayılar ohooo. annemle göz göze gelıyoz çoğu zaman ay gene başladı anlatmaya gibilerinden bazen baktım annemi esir almış kulaklığımı takıyorum gelen müzikle evdeki sıradan görüntüler sıradanlıktan çıkıyo yüzüm gülüyo annemler zannediyoki onların anlattığı şeye gülüyorum.oysa.. ben kulaklıktan çıkanlara gülüyorum  bu bir sonucu belki bu son yıllarda teknolojinin bizi esir almasının  ve..şaka şaka banane ya müzik iyidir :D
    bu yazıyı yazmaya başladığımda yazmayı düşündüklerim çok depresifti ama konuyu şuan değştriyorum sana anlatıp anlatmadığımı hatırlamadığım bişeyi anlatıcam mesela..az sonra..
geçenlerde düşünmştüm bugün de biz aramızda konuşunca aklıma yine geldi.. ortaokulda lisede ne kadar mutluymuşum.alalhım ne büyük bi mutlulukmuş o..bi insanın en büyük mutluluğu ertesi gün okul olmaması ve  uyuyacak olması olursa tabi öyle olur.cuma günleri hatırla sevgili dikkat şahan çıkabilir okan bayülgen falan izlemekti en büyük mutluluğumuz..cumartesi istediğin kadar uyumak falan..benim o yaşalrda çoğu yaşıtım aşık falan olurdu mesela  benim sadece melodisinden etkilendiğim müziklerin sözleri onlara dokunur bazen de gözleri dolardı hiç anlam veremezdim onlara..ortaokulda lisede hiç anlayamadım onları edebiyat derslerinden oldum olası nefret ettim şiire hiç merakım olmadı.aile tarafndan öğretilmiş bi programlı idealim vardı çünkü.ilk girişte  4 yıllık bi bölüm kazanmak takdir falan  almak iyi bi öğrenci olmak hanımefendi bi kız olmak.güzel olmak falan değil böyle hanım hanmcık olsak yeter dendi ki bu bizi kezo yaptı maalesef :)  ne kadar mutluydum müzik dinlerken aklıma kimse gelmezdi film izlerken de öyle. o yıllar izledğim dinlediğm şeylerin çoğu şimdi beni mafedebiliyo lan diyom ben nasıl izlemişim bunu nasıl kaldrıabilmişim..mesela hatırla sevgilide ahmetle yasminin bi ayrılık sahnesi var belki hatrlarsın.. arkadan da kimse bilmezi veriyolar aboowww  valla ablam bi baktım gözler dolu dolu bende tık yok..hiç aşık olmamışım ki hiç sevmemişim nerden biliyim ben.?
lise 2 mi 3 mü hatrlamıyorum alsancak taraflarında dersaneye gidiyodum ben bi ara belki hatrlarsın.orda sınıf mı çktım indim mi hatrlamıyorum da sınıfım değişti. ve hayatım değişti.ŞAKA şaka ne değişcek hayatım :)  neyse orda bi oğlan sürekli ne hikmetse kitaplarını evde unutrdu ve ne hikmetse hep önüme arkama oturuyodu bi şekilde benim kitap ortaya konur biz o soruları  kafa kafaya çözerdik. tabi ben gerizekalı hiç bi şey çakmadım.neyse bu çocuğun çok da yakın bi arkadaşı vardı kız dünyalar tatlılsıydı ki sen de tanırsın bize 'kızlar kızlar yüreğim sızlar ' derdi çok da severdim onu o zamanlar da işte bunların lisesi konak lisesi miydi hatrlamıyorum biz tenefüslerde falan beraber takılır olmuştuk  kantine çıkıyoduk çay falan içiyioduk ben evden götrdğüm suyu içerken bunlarn evden gelir gelmez  kantine gidip su alması 'ohaaa  bu insanlar çok zengin olmalı' tepkisi yaratsa da iyiydik işte.:)  çocuk derslerde o kadar çok knuşurdu ki dersi dinleyemezdim çoğu şeyi anlamazdım ama o kadar komikti ki susturmak da istemezdim. bi gün şebnem ferah sever misin leyla dedi he evet tabi ama eski şarkılar bence daha güzel işte klasik ergen muhabbeti..ertesi hafta ilk kasetiyle geldi şebonun.al kendine çekersin diye.o kaset eminim hala evde bi yerlerde.nasıl mutlu olmuştum :)
Gel zaman git zaman sene sonu yaklaştı çocuk bi gün elinde iki konser biletiyle geldi şebnem ferah konserine gidelim mi diye!!!!
şimdi burda filmlerde dizilerde olan şeyleri okumayı hiiiiiiiiiiiiiç beklemeyin çünkü hayal kırıklığı olur gençler.çocuk şimdi allah için hoş çocuktu sarışınımsıydı maviş gözleri vardı ve esprilydi de.ama işte benim içime nasıl bi kezban kaçmışsa dersaneden otobüs durağına  beraber yürümek istedğinde bişey bahane edip yolumu falan değiştriyodum.bu nasıl bi asosyalliktir arkadaş! neyse ben şimdi biletlere baktım çocuğa baktım lan dedim ne işim var tanımadığım adamla hem o zamanlar ablamların eskilerini falan giyiyodum hiççççççç makyaj falan yapmıyodum klasik kezo işte. izin de alamam zaten dedim yok gelemem ben sağol dedim.sonra bu çocuk benle konuşmayı kesti tabi.
itiraf ediyorum sonradan merak edip facete arattım soyadını bilmedğim için tabi ki başaramadım. ya zaten hadi buldum diyelim nolcaktı ki..siktiri çekerdi heralde öyle bi malca ayrılıktan sonra..bunu sana anlattım mı ya da önceden yazdım mı bilmyorum ama paylaşasım geldi.. öyle unutamadığım biri falan değil suratını bile hayal meyal hatrlaıom ama o zamanki gerizekalılığımı unutamıyorum günlük.
  çünkü böyle böyle derken ben hep bana ilgi göstermeye meyilli insanları uzaklaştrdım kendimden.nerde beni gram iplemeyen adamlar varsa onların peşinden koştum o platoniklik  her zaman daha cazip geldi. çünkü tanıştığın değer verdğin insanlar yeri gelir ailen bile seni çok üzerlerken kendi kendine yazıp oynamak ne bilim biraz evet hastamanyakça ama ben de bu moddayım işte.sağlıklı olduğunu düşünmüyorum zaten evet..ulan hakkaten doktora falan mı görünsem bazen böyle tuhaf tuhaf şeyleri anlatınca kendimden iğreniyorum yeminle.
 yalnız ahmet kaya da ne söylüyo be..uzunnnnnnn zamandır dinlemyorum çok iyi geldi.
şu üniversitedeki çocukla ilgili yazckalrımı bugün paylaştım zaten görme umudu vardı işte o olmayınvca zamanla  zamanla insan unutuyo hakikaten ismini anmak bile içimi cızlatrdı şmdi komik şeyleri hatrlıyorum .iyi şeyler bunlar iyi..
***
Bu arada bence yani ben biraz manyağım evet ama..şu dünyada sayılı günler var zati eğer o düğüne gitmek istiyosan o adamı arayıp konuşmalısın en kötü yok ben gidemem der tamam sağlık olsun dersin.Ha aslında benim hep es geçtiğim bi olay var..Kendine çok dürüst bi soru sorcaksın arkadaşım sen geçen görüşme talep ettğinde bu adamın aslında istemedğini mi hissettin yoksa gerçekten bilmiyo muydyun hani üzerine gitsen olacak gibi miydi?? insan gerçekten ister istemez cevabı biliyo hissediyo. Ben bile şimdi diyorum adamla konşurken bile, bile bile  ne cevap vereceğini yine de içimdeki yumrudan kurtulmak için söyledim gitti. ha iyi mi ettim kötü mü bunu bi tek allah biliyo da yaşandı gtti işte.
Of yine çok uzattım ben neyse iyi okumalar..
yazımı ahmet kaya şarkı sözüyle kapatmak istiyorum

ceketimi yağmurlara astığımdan beri tehlikeli şiir okur dünyaya sataşırım ben..

sevgili günlük bacım
yazını okurken bi an lan noluyoz ben mi yazdım dedim.düşün artık yarattığı kafayı uuu beybi.hatta en beğendiğm yerleri direk copy-paste yapayım.

Bana katlanan beni sevenlerde var sen varsın mesela.Ama ben kendimi sevemiyorum kendime katlanamıyorum artık.
Sürekli beklemekten bitap düştüm yoruldum.Yolumda yok ki gideyim.Ne gidecek yolum var nede kalacak yerim var.Beklemekteyim.
***
Bekledikçe kendimden uzaklaşıyorum.Daha az gülüyorum daha az konuşuyorum trajikomik tarafıda şu daha az üzülüyorum daha az kırılıyorum.Gittikçe hissizleşmeye başladım.Bu beni ürkütüyo.
Eskiden olsa bi resime bakıp bi günü mutlu geçirirdim.Şimdi resimler aynı ama ben sanki duvara bakıyorum insan hiçmi bi his duymaz.
Telefon rehberinde aniden ismine denk geldiğimde yüzümde bi gülümseme olurdu.Sadece bu kişi içinde değil genel bi hissizlik var bende.Bu bekleyiş bu boş geçen aylar yıllar beni kötüye doğru götürüyo.Bunu bekleyiş olarak algılayanda benim.Hep bişeyler değişicek diye ummaktan şu anki zamanı kaçırıyorum.Halbuki geçirdiğim bu zamanları sahiplensem daha iyi bi düzenim olucak.Yaşadıklarımı da sahiplenicem.

Oha bütün yazıyı kopyalamışım yalnız..neyse..
güzel yani :)
Bende de bazı hissizlikler mevcut bu hissizlik yerini biraz değişiklik isteğine bırakmaya başladı..mesela saçımı kestireyim diyorum yine. boyasam mı ki diye düşünür oldum.. geçen kışlıkları kaldırdım yazlıkları çıkardım (arkadaş yalnız ne kışmış bitmedi dolap ara mevsim geçiş dönemi yaşıcam diye kuyafet travması yaşadı ve de  hala battaniyeyle yatıyorum biline.) oyle işte gardolap bayram etti işte..
bugün annemle işe başlamadan önceki gibi dağa doğru  doğa yürüyüşlerne başladık bugün çok ii geldi. yürürken laf nasıl olduysa üniversite muhabbetlerinden açıldı.bizim bi arkadaşla iş aramakla ilgili komik bi diyalogu anlatırkene(başharfi M olan) annem demesin mi o sürekli resminin olduğu çocuk mu iki tane şöyle böyle tipli çocuk vardı  fotoraflarda demez mi yuh ne hafıza ya hayretlerim şaştı.işine gelmeyince balık hafızalı olan kadına bak hele ...Hıı evet onlardan biri yeaa zaten bizim sürekli takıldığımız  çocuklardan biriydi dedim kıvırdım aklı sıra ağzımı arıyo hatun kişisi..
ne diyim anne ben onların eblek olalına hallendim amma o  pas vermedi sonra eblekliğinden dolayı  ben soğudum ztn uzun hikaye anneeeğğğğ ankara mı ne alakaaaa anneeeaağğğ ay benim devreler yine yandı yaaaaaaaaa.
leyla ile mecnun  mu çarptı noldu bilmem bütün duygusal sahnelerim geyiğe bağlanır oldu.ha bu arada korkulacak bişey yok duygusallıklarım hormonelmiş benim de oh beee :)
neyse poyraz karayel yalan olur gibi oluyo ben kaptrdım izliyim bari..
yav o değil de o albay var mı yok mu.. anlamadım poyraz sıyırmaya mı başladı?
öhöm..neyse ii siyirlir sipirmin..