31 Ocak 2014 Cuma

Evet yaptım.Bugün aylardır kaçındığım şeyi yaptım.
Diyodum ya sana resimlere bakmıyorum bakma gereği de duymuyorum.o gerek duymamaktan değil aslında ikimiz de biliyoruz.baktığımda nolur ne hissederim kestiremediğimden ve zaten depresife bağlamaya elverişli bir bilinçaltım olduğundan bakmamayı tercih ediyodum.
Gelgelelim adam ne zamandır rüyalarıma suratsız olarak girdiğinden  bu garip bi hal almaya başladı.suratını unutmak değil insan isteyince hatırlıyo tabi ama rüyadayken rüyada olduğunun farkında olmuyosun ya hani o an gerçek hayat gibi gelıyo ve cidden o mu len arkadan valla ona benziyo diyo tam arkasını döncekken uyanıyosun o da sinir bozucu oluyo haliyle..Açtım demin şöyle bi baktım çaktırmadan çaktırmadan.ağzımda buruk bi tat oluştu birden.Bu hissi ben de anlayamıyorum aslında.Yani hem gözüme eskisi gibi hoş falan gelmedi ama hani arkadaşını çok özlersin çok çok özlersin ve geçirdiğiniz güzel bi günden güzel bi kareye bakarsın ve istemsizce gülümsersin ya.Ama o an resme bakarken bilirsin ki o arkadaşınla aran bozuk bi daha öyle bir an yaşanmayacak.Görüşmenize engel olan şey mesafeler değil isteseniz bal gibi aynı şehirde buluşabilir vakit geçirebilirsiniz ama kahrolası bi gurur engeller ya hani.Onun acısı daha baskındır.Bunu da kimselere anlatamazsın.Özledim evet hem de çok özledim ama görsem ne konuşçam hiç bi fikrim yok açıkçası.o kadar çok zaman geçti ki görmeyeli muhabbet ''eee sen naptın askerliği yaptın sen de iş bulmuşsun şu şu da evlenmiş diyolar yaa evet okuldan kimseyle görüyüşuonmu şunla şunla bunla aa napıyomuş o '' dan öteye geçemicek yalandan sorulan sorular olcak sadece.ama yine özlemeye engel değil sanırım bu durum.
öyle işte.
işin komik kısmı da şuan aslında çok rahat olmam gereken bi dönem bi kaç aya yeniden sosyal ağlarda aktif olacak ben görecem sinirlenecem( bana noluyosa ) falan falan.yani bardağa dolu tarafından bakacak olursak şu önümüzdeki zamanda tamamen sildik sildik arkadaşlar ki ben aslında iyi yol katettiğimi de düşünüyorum şu çoook nadir depreşmeler hariç.hani şimdi depresif şeyler yazsam paylaşsam filan ruhu bile duymaz adamın eskiden görür de üstüne alınır diye bişey paylaşmıyodum.hoş adamdaki araştırmacı ruha bakarsan profili lime lime edip onları da görebilir.'' ''Leyla naber Leyla şu tarihte gittiğimiz konserdeki şarkıyı paylaşmışsın Leyla gördüm evet beğencektim beğenecek gibi oldum elim fareye tam gidiyodu ki elektrikler kesildi bilgisayar çöktü beğenemedim ama bil diye söylüyorum baktım gördüm çünkü sürekli profilindeyim çünkü ben kendine özgüveni olmayan ama senin biraz havalandırdığın bi salağım.baktığımı gör diye sonradan koyverdim başladım beğenmeye zaten bir daha görüşemicez nerde çatma imkanın olcak dedim başladım aile resimlerine kadar ne var ne yok beğenmeye.ama hani gelsen hesap sorsan yapmamam gereken bişey de yapmamış görünmek için de ayrıca bi gayret gösteriyorum.'' gibi bi davranış sergileyebilir ben de sinir krizi geçirip en sonunda ağız dolusu küfür edip yılların acısını çıkarabilirim.
O değil de yarın bu salağın doğumgünü len.ay ay yerim.Allahtan iletişimimiz yok da kutlama-kutlamama sorunsalı yok.Tek sorunun bu mudur bacım diyecen şimdi ama evet yani adamın yıllardır her sene doğumgününü köpekler gibi biliyorum ama inadımdan kutlamıyorum o da bal gibi farkındadır ya da umrunda değildir orasını bilemicem artık.
Ay çok saçmaladım ben  ya gördüğünde cevap yaz beni anladığını söyle


26 Ocak 2014 Pazar

Bi şeyler izleyesim yoksa yalnızlık hoşuma gitmeye  başlıyosa bi şarkıya takmış durumdaysam belli ki blog zamanım gelmiş geçıyo.şöyle birazcık yazayım içimi dökeyim dedim.Öncelikle paranın gözü kör olsun! evet olsun.
İşsizim lan işsizim ve beş parasızım.Ha ailen yok mu dicen ama öyle olmuyo işte artık okumuyorum zarüri masraflarım  bitti ufaktan göze batıyorum.yemekler öğreniyorum mutfakta vakit geçiriyorum.pöfff.bi de üstüne arkadaşın biriyle tartşıtım daha doğrusu tartşıma mı laf mı sokma anlamadım ama kız beni deli etti günlük! yani zaten hazetmezdim zorla sevmiştim kızı sonra anında soğuyabilrdim ki soğudum denyodan.(oha denyo mu dedim,az bile dedim)
Eskiden içime atacağım şeyleri tutmadım ama dedim yani çok sert bi uslup kullanmasam da dedim yani onun mutluluğu ve rahatlaması var.neyse ya banane.çok da fifi yani..
Ay çok yazasım vardı birden gitti o yazma isteği.ya senin niye facein yok blog arkadaşım benim kontür yok senin face yok nolcak halimiz bilmem bari skype falan aç ne biliyim bişey yap böğğğğ..
Çok yalnızım ben günlük,çok..

25 Ocak 2014 Cumartesi

açılışı şu linkle yapmak istiyorum.tıklayın belki benim kadar çok olmasa da gülün :D
http://listelist.com/ilber-ortayli-capslari/

 güldünüz mü keyfiniz yerine geldi mi.Merak etmeyin canım ben keyfinizi yerine getirdğim gibi geri götürmesini de bilirim.hemen açıp şunu dinliyosun
http://www.youtube.com/watch?v=YfP_NcuAgb4

bugün buna taktım öyle güzel gideri var dinleniyo bakıyım evet 4.kez replay yapmışım.Bugün son zamanlarda canımı sıkan arkadaşın canını fena sıktım sanırım.hatta abartmış olabilirm ama kasıtlı değildi tabi bilmiyorum yoksa bilinçaltımda kasıtlı mıydı..

bugün bi iş görüşmesine daha gittim iyi gibiydi belki ararlar ama çalışma şartları biraz ağır gibi günde 13  saat falan süt işletmesi olduğu için..ama olsun hiç yoktan iyidir servisi kahvaltısı yemeği bilmemnesi de varmış ararlarsa direk başlıcam valla en azından iki ay çalışayım üstüme başıma bişeyler alıyım dimi  pantolon kıtlığı çekiyorum resmen.teknolojik açıdan da kendimi şımartmak istiyorum biliyosun son zamanlarda epey sıkıntılar çekiyorum kontürsüzüm bilgisayarımın bataryası can çekişiyo evdeki elektrik tesisatının dandikliği yüzünden  bilgisayarım çaaat çaaat diye kapanmaktan kafayı yedi iyice mavi ekranlar error vermeler falan

https://www.youtube.com/watch?v=fwturPjoB60  bu şarkıyı da şu an dinliyorum.arada böyle şarkılar keşfetmek onları dinlemek iyi geliyor. :)
Ha blog arkadaşım  şu son linki de sana yolluyorum bunu facete paylaşmıştım ama sen görmemişsindir haliyle Ay linki bulamadım be Feridun Düzağaç- Tek başına bu şarkı da bize gelsin sevgili blog arkadaşım.

Diğer sevgili okurlar siz üçünü de dinleyin güzeller yani bence :) ( sahi bizden başka buraya uğrayıp saçmalıklarımızı okuyan var mı eğer varsa selam olsun )
görüşenzi beybiler..
Evet sevgili blog arkadaşım ben geldim yine, eskiden buralar hep dutluktu :)
 İstanbul bugün yağmurlu ve ben bu havayı çok seviyorum.Kendime kitap almak istiyorum ama fırsat bulup Kadıköy geçemiyorum ki.Küçük prensi okumuşmuydun sen.
Bu sabah yeni projenin katalogları geldi.Kat Planlarını ben yaptım ya katalogda görünce pek bi mutlu oldum, böyle safça bi gülümseme var suratımda.Amanda aman verdiği emekleri herkesin görecek olmasıda ne kadar mutlu ediyomuş insanı.Yani benim acemilik dönemim ya o yüzden bu hevesler sanırım :)

23 Ocak 2014 Perşembe

Her şeyi alılar elinizden bir tek kalbinizi bırakırlar.Sonra, ne siz ona laf geçirebilirsiniz ne de kalbiniz size.Öyle iki arada bir derede yaşamaya çalışırsınız.İmkansızı istemeye diliniz varmaz ama hayallerinizin  sınırları da yoktur.Tüm bunlar kendi iç dünyanızda sürüp giderken günlük hayatınızda epey boktandır.
Aynı benimki gibi :)
Aslında herşey fazla sıradan olduğu için boktan gibi geliyor.İşe gidiyorum, çalışıyorum, arkadaşlarla toplanıyoruz, şirin evimde sakince vakit geçiriyorum, ne biliyim ablamla birlikte yemek yapıyoruz komik videolar izliyoruz kaçırmamamız gereken dizilerimiz var, çok bunalınca dertleşip ağlaşıyoruz. Gezmeyide seviyoruz, çok güzel dostluklarımızda var.
Herşey bu kadar alışılmış olunca sanırım insanın doğasından kaynaklanan bi kendini mutsuzluğa sürükleme hali alıyoki.Bunun için çok sağlam sebeplerimde yok değil hani...
Hiç kalbinizi dakikada 200 atmasını sağlayan, gözlerinizi istemsizce gözlerine kaydırdığınız, tüm dünyanın sırf o yaşayabilsin diye varolduğunu düşündüğünüz, sırf onu tanıyabilmek için yaratıldığınızı düşündüğünüz  arkadaşlarınız oldumu. Tabiki de hayır.
 Neyse biz zaten iki arada bir derede yaşamaya alıştık.
http://www.youtube.com/watch?v=VCe2EGAFCTY
 en iyisi ben yine Ezginin Günlüğü dinliyim iyi gelir :)

15 Ocak 2014 Çarşamba

Bazen sinir sınırlarıma o kadar zorlama yapılıyor ki tam patlamak üzereyken da '' şaka ya'' lafı kadar daha sinir bozucu bi laf olamaz herhalde..
Nefret ettiğim bi insan tipi varsa (ki bunu artık alemi cihan öğrendi) korkak, yaptığının söylediğinin arkasında dimdik durmayan,duramayan bi insan tipidir..Hele bu bahsettğim şahıs bi erkekse daha da tahammül edilmez oluyor.Arkadaş sen erkeksin ya heryerde kasım kasım kasılmayı biliyosun erkek dediğin bıdı bıdı diye başlayan cümleler kurmayı ''ben şu davranışı hiç sevmem '' diye nutuklar atmayı.
 niye böyle davranıyosun da kendinden büsbütün soğutuyosun anlamıyorum.Tamam anladık bunalımdasın ben de iyi arkadaş olarak yanında olmaya çalışıyorum e daha ne yapayım.
Çok sinirlendim sakin olmam lazım evet.
En son istediğim şey ergen ergen laf sokmak ama ben o lafları demesem bilmiyorum alttan alır mıydın şakaya vurur muydun?
Neyse ben biraz daha zaman veriyorum senin haberin yok.
Şu göstermelik dostluğumuz biraz daha sürünsün dursun bakalım.
***
Bi sinir olduğum konu da ailen dahi seni umursamıyor kendi derdine düşüyo bencil oluyo bazen.Lan diyosun bunlar benim ailem ama çileden çıkarıyolar insanı seni yıllarca maddi anlamda sömüren kardeşin bi anda sana onun onda birini çok görebiliyo gözünü oyacak hale gelebiliyo.
Ne olduk biz böyle diyosun.her tartışma aynı sona ulaşıyo aynı şekilde çıkıp aynı şekilde bitiyo
Pöff


Sevip sevilmemeye katlanır,seveni çiğneyip bizi sevmeyene adarız şiirlerimizi.kırıp onarmamayı,yıkıp yapmamayı,ezip geçmeyi,muhtaç olana el vermemeyi sindirebilir,eksikliğimize mazeret düzeriz.saflaşa saflaşa saflığımızı yitirir de yine tribüne oynamaktan vazgeçemeyiz.


Hayatımız aslında tek düze en iyi yaptığımız şey nefes alıp vermek.Hayal gücümüz ise bi o kadar hareketli durmadan yapılan iş hayalleri eş hayalleri olaylar olaylar :)


Geçen gün bloga yazarken aklıma geldi.Lise sonda detfer tutardım, yazmak o zamanda iyi gelirdi.O zamanlar bundan 5 yıl sonra nerde olucam kiminle olucam ah keşke bilebilsem çünkü beş yıl içinde hayatım çok değişicek ve ondan sonrası hep aynı diye yazdığımı hatırladım.


Aslında aynen öyle, İnşaat mühendisi olacağım aklıma gelmezdi (son bir ayda karar verilen bi durum çünkü.) en güzel günlerimi üniversitede yaşadım; birine güvenmek, birilerinden kazık yemek, kan bağın olmayan insanları kardeşin yerine koymak ne demek yozgatta öğrendim.Birine aşık olmak, onun olmazsa olmaz acısını çekmek, yalnız başına koca bi dünya olmak, küçücük bi şehirde kocaman bir insan olmak ne demek orda öğrendim.Hayatımın gerçekten en güzel zamanları bu 4 seneydi.Şimdi okul bitti...


Mesleğim belli hangi şehirde yaşıyacağım belli yapabileceklerim belli, bi yanıma eş belli değil oda kısmet artık buluruz birini...


Yani bundan 5 yıl sonrasını aslında merak etmiyorum.


Ama herkes gibi işte hep geleceğe dair planlar yapıyorum halbuki bugün için bi şeyler yapmam lazım.Keşke böyle yol gösterici biri olsa bak Bu yıl bunları bunları yapıcaksın dese bende her akşam peki şimdi ne yapmam lazım diye kafa patlatmasam ne güzel olurdu.


Çok dağınık yazdım sanırım bu gün ama sen anlarsın demi sevgili blog arkadaşım sen anlarsın.


Bak dün ablam ablalık yaptı ve adam akıllı dinledi yapmak istediklerimi yol göstericim olsa diye sitemimi dinledi.En güzel planı sen zaten yapmışsın dedi.


Şimdi mevcut durum ve istediklerimden bahsedeyim de şu gelecek kaygımı hafifletmeme yardım et sende :)


Mevcut durum


*Babam İzmirde müteahhitlik yapmaya başladı.


*İstanbulda 2015 Yazına kadar (sözleşmem bitene kadar) çalışıcam.





İstediklerim veya yapmam gerekenler(aslında istiyormuyum yoksa yapmamı gerekiyo karar veremedim)




*İş Güvenliği kursuna gitmek


*Statik Proje konusunda kendimi geliştirmek


*Keyfi olarak Autocad ve Photohop kursuna gitmek


*Autocad ve phpdan sonra 3D max konusunda karar vermek (3 boyutlu bina çizmeye yarayan bi program en az mimari Proje kadar getirisi var)


*2015 Yaz sonu İzmire dönmek





Evet sevgili Blog arkadaşım yardımlarınızı bekliyorum biraz saçmaladım ama yapcak bişi yok.





Ha birde hiç bahsetmediğim durumlar var Ablam bu son bahar evlenirse nerde kalıcam,




Hayatım boyunca iş kolik mi olucam ne zaman evlenicem böyle çıkmaza düştüğüm sorularda var ama bunlarda dilersen cevap verirsin.


Allahım yarebbim ne saçmaladım yahu silmeye niyetim yok yayınlayalım bakalım...









11 Ocak 2014 Cumartesi




sonra fark ettim ki su akıyor, rüzgar esiyor, yağmur yağıyor herşey yine ve aynı şekilde oluyor.. 
öyle bir yere geldim ki sıcak ve soğuk, aşk ve nefret, savaş ve barış üşümek ve sonra ısınmak gibi.. gitsem ayrılık olur, kalsam çöl.. gidersem bende hasret olur ve belki beni sevenler de özler ama anladım ki özlemden hiç kimse ölmüyor, ama ben ölüyorum.. nefes alıyorum, önemsiyorum ve gitmek istiyorum.. anladım ki hasret yeni bir aşk'a kadar sürüyor.. sewdiklerim ve beni sewenler, 
bağışlayın su akıyor ve ben gidiyorum... 

Bir Nehir ki ömrüm...

...

Tuncay Akdoğan


Bazen dilimize dökülmez düşündüklerimiz ta ki bi şiirde bir şarkıda farkedince kendimizi... aaa evet tamda böyle deriz ya bu mısralarda öyle benim için.

Su akıyor, rüzgar esiyor Yağmur yağıyor herşey yine ve aynı şekilde oluyor.

5 aydır çalışıyorum yoğun iş temposundan kendime vakit ayıramıyorum ve farkında olamadan değişiyorum daha az hissediyorum daha çok boş konuşuyorum sadece yaşamak için yaşıyorum ve yitiyorum sıradanlaşıyorum.

Çok isterdim şu an sevdiğim işi sevdiğim şekilde yaparken emeğimin karşılığını almayı.

Ama herkes gibi bende karın tokluğuna idare ediyorum işte.

Birde üstüne kahrolası yalnızlık eklenince pek de iç açıcı durmuyo halim.

Halim ahvalim...


9 Ocak 2014 Perşembe

Hayatım  o kadar monoton ki monotonluktan ölüp gidicem diye korkuyorum.Birileri ee napıon derse (ki o da faceten flaan çünkü bu ara kimseyle görüşmüyorum) işte aynı yaa diyorum.yalan da değil.Mutsuz değilim bu monotonluk ye iç yat olayı işime geliyo..kafamı dinledim uykuya doydum bi sürü film izledim kitap okudum iş falan arandım ama içimdeki yalnızlık hissi geçmiyor be günlük..
yalnızım derken yeni biriyle falan tanışasım yok arkadaşım var zaten ama hep uzaklarda onlar(acıtasyonumu da yaparım).işlerinde güçlerindeler(bonus acıtasyon) ya da okuyolar.kimiyle de şimdi sanki benim konuşasım yok telefonlarım susmuyo gibi bi drum olmadığına göre demek ki onların da benle konuşası yok.daha bi kaç öncesine yediğin içtiğin ayrı gitmezken şimdi konuşcak konu bulamıyorsun.
kimin ne yaptığı çalıştığı aşk evlilik aile okul bunalım durumları umurunda olmuyo bir süre sonra
senin hayatın da umurunda değil kimsenin.
ve bu umursamama-umursanmama olayı git gide daha az umurunda oluyo.gayet alışagelinmiş oluyo.artık ''hayırrrrr mesafeler de girse unutmayızzzz'' olayına kimse inanmıyo.Eskiden sms paketleri mi var dı facebook mu vardı..ama kopmayan insan kopmuyo.şimdi bedavaya iki kelime yazmak zor gelir oldu.biri yazmasın diye çevrımdışı takılıyo milletin resimlerinden özel hayatından ne yediğine kadar haberdar oluyoruz.tembelleşiyoruz..

Dün gibi...

 Merhaba sevgili Leyla, yazmayalı yıllar olsa da dün gibi geçen zaman. Bugün bir anda içimi dökesim geldi. Biliyorsun yaş 29 dan 30 a doğru ...