10 Şubat 2014 Pazartesi

Sevgili blog arkadaşım, ben geldim hoşbuldum.buraya yazmadan önce hep bi uzun  uzun anlatasım geliyo sayfayı açınca kilitleniyorum.Ne yani onumu yazıcam ne gerek var bunu mu yazıcam saçmalama moduna giriyorum.Sanki ne yazdığıma nasıl yazdığıma dikkat etmem gerekiyo gibi bi his geliyo.Şu an dahi saçmalıyo olabilirim bilmiyorum :))
Bugün sıradanlıklar üzerine yazmak istiyorum biraz.Hayat sıradan, insanlar sıradan, herşey yine ve aynı şekilde giderken görmediğimiz atladığımız bazı şeyler var sanırım.

''Herkes SALAK bi ben akıllıyım, kimseyi beğenmem'' fikrini içten içe tüm insanlar benimsiyo, tek kelime edilmiyoda öyle düşünülüyo.

Mesela arkadaşlarla siyasi bi tartışmaya girersiniz saatlerce konuşursunuz tartışırsınız ve sonunda kimsenin fikri değişmez herkes yine konuşmanın en başında ne düşünüyorsa hala onu savunuyodur. Böyle zamanlarda  daha bi anlaşılır insanın benlik bilincinin ne kadar baskın olduğu.

Halbuki bu benlik değil hiçliktir.

İnsan neden hiç olur nasıl hiç olur dersiniz.Sanırım düşünmekten uzaklaşınca, sıradanlaşınca. Şöyleki, çoğu zaman hayatın koşturmasına ayak uydurup boş yaşamaya alışıp, asıl hüvviyetimizi kaybediyoruz yada derinde bi yerlere gömüyoruz.Her insan özeldir aslında, derinlerde kalmış şeyler arada su yüzüne çıktığında hissedebiliyoruz bunu.Mutlaka keşfetmeniz gereken bi şeyler vardır.Karşınızdaki insanın en az sizin kadar sıradan, en az sizin kadar özel olduğunu yeni yeni algılıyorum ben.


2 yorum:

  1. bazen ben de diyorum mesela abd.de doğsam hristiyan olurdum tutucu bi ailede doğup büyüsem belki kapalı biri olurdum böyle düşününce çok sivri düşünmemeye çalışıyorum tabi karşındaki çirkinleşmedikçe :):)) öyle işte :D

    YanıtlaSil
  2. ben seni yerim yeriimm :) :)
    düşünmenide yerim...

    YanıtlaSil

Dün gibi...

 Merhaba sevgili Leyla, yazmayalı yıllar olsa da dün gibi geçen zaman. Bugün bir anda içimi dökesim geldi. Biliyorsun yaş 29 dan 30 a doğru ...